TROYA HAZİNELERİ AYHAN GİDER’E EMANET

TROYA HAZİNELERİ AYHAN GİDER’E EMANET

AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Yurtdışına kaçırılan kültür varlıklarının belirlenerek iadelerinin sağlanması ve mevcut kültür varlıklarının korunması için alınması gereken tedbirlerin belirleneceği meclis araştırma komisyonuna seçildi. Milletvekili Ayhan Gider’in komisyona seçilmesi; yıllardır gündemde olan Truva Hazinelerinin Türkiye’ye iadesi konusunda umut vaat etti.

AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider’in komisyona seçilmesi ilk kutlayan isim ise AK Parti’nin diğer Çanakkale Milletvekili Bülent Turan oldu. Bülent Turan, Gider’in komisyona seçilmesinin Çanakkale için önemli olduğunu vurguladı. Çanakkale’nin tarih alanında büyük bir mirasa sahip olduğunu belirten Turan, “Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Anadolu toprakları, her devirde sayısız kültür varlığının üretimine katkıda bulunmuştur. Türkiye bu yönüyle dünyanın en zengin ülkelerinden olduğu gibi bunların korunması konusunda da dünyadaki en eski hafızaya sahip ülkelerdendir. Ülkemizde ki önemli tarih kentlerin başında Çanakkale’miz gelmektedir. Milletvekilimiz Ayhan Bey’in Kültür Varlıklarını Koruma ve Kazandırılması Komisyonuna seçilmiş olması bizim için önemlidir. Ayhan Beyin komisyona seçilmesiyle beraber Troia dönemine ait eserlerin şehrimize kazandırılması yolunun da açılacağını düşünüyoruz” dedi.

TROYA HAZİNELERİNİN HAZİN ÖYKÜSÜ

Troya Hazinesi olarak bilinen eserler, 1873 yılında Alman amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından kaçırıldı. Bugün çoğunluğu Moskova Puşkin Müzesi’nde sergilenen, bir kısmı da Berlin Müzesi’nde bulunan eserler filmlere taş çıkartacak bir senaryoyla kaçırıldı. Osmanlı devleti eserlerin ardından davalar açtı, hatta hafiye bile tuttu ancak bu eserleri geri getirmeye yetmedi.

Türkiye ’de bilinen adıyla Truva, antik ismiyle Troya… Erken Bronz çağında başlayan yerleşim, Milattan sonra 505 yıllarına kadar varlığını sürdürdü.. 3 bin 500 yıllık süreç içinde deprem, savaş gibi nedenlerle 8 defa yıkılıp, yeniden kuruldu. Ancak bu medeniyete hiçbiri, Alman amatör arkeolog Schliemann kadar zarar vermedi. 19. yüzyılın son çeyreğinde, hazine bulma hayali ile geldiği Troya’da yaptığı kazılarla, hem antik kenti tahrip etti hem de hazineleri çalarak anavatanından kopardı.

Heinrich Schliemann… Amatör Alman arkeolog… Gemicilik, bakkal çıraklığı gibi pek çok iş yaptı. Zengin olmayı aklına koyan zeki, kurnaz, 7 dil bilen Schliemann altın aramak için 1851 yılında Amerika’ya gitti. Toz altınlarla kısa sürede yükselen bir bankacı olmayı başardı. Ancak onun aklı çocukluğundan beri okuduğu Homeros’un Troya’daki hazinesindeydi… Schliemann Troya’yı ilk ziyaret ettiğinde tarihler 1868 yılını gösteriyordu. Pınarbaşı ile Hisarlık Höyüğü’nü inceledi. Pınarbaşı’ndaki kayalıklar Homeros’ta okuduğu ‘Akhilleus’un Hektor’u kovaladığı şehre benzemiyordu. Hisarlıktepe ise İlyada destanında anlatılan Troya’ya en benzer yerdi. Tepenin büyüklüğü, ovaya hâkimiyeti ve İda Dağı’nın görünümü onu inandırmıştı. 

KARISIYLA BİRLİKTE ÇIKARDI

1873 Mayısı’nın sonlarında Osmanlı devletinden aldığı kazı izni doğrultusunda höyüğü yukarıdan aşağı doğru kazmaya başladı. Schliemann günlüklerinde hazinenin bulunuşunu söyle anlatıyor: “Önemli hazinelerin çıktığını anladığımda ‘paydos’ diyerek işçileri uzaklaştırdım ve daha sonra sevgili karım Sofia Schliemann’la gittik ve hayati tehlikeler içinde hazineleri oradan tırnaklarımızla bıçakla kazıyıp eşim Sofia Schliemann’ın eteğinin altına sakladım ve kulübemize koyduk. Büyük bir krallığın hazineleri olan taçlar, tokalar, gerdanlıklar, küpeler, yüzükler, bilezikler, bakır ve tunç miğfer kırmızı şala sarıldı… İşte bu Priamos’un hazinesiydi’’

Schliemann bulduğu eserleri yavaş yavaş götürmeye başlıyor. Osmanlı arşiv belgelerine göre nisan ayının başında ve mayıs ayının sonunda Yunanlı Kaptan Andrea’nın gemisiyle karanlık limandan hazineleri Atina’ya götürüyor. Cebinde taşınabilecek kadar küçükleri ise Çanakkale gümrüğünden çıkartıyor. Bunu neden yapıyor? Schliemann 1871 yılında kazı izni alıyor. 1869 Asar-ı Atika (Eski Eser) Nizamnamesi’ne göre ‘‘Bulunan eserlerin üçte biri bulanın, üçte biri arazi sahibinin, üçte biri devletin olacaktır. Kendi hakkına düşeni de asla yurtdışına çıkaramaz.’’

1 MİLYONDAN 50 BİN FRANKA!

Osmanlı devleti, eserlerin kaçırıldığının duyulması üzerine sorumlu gümrük müdürlerine ceza verir. Müze-i Hümayun Müdürü Dethier’i de eserlerin peşinden Atina’ya göndererek 1874 yılında dava açar. Ancak Mayıs 1874 yılında dava kaybedilir. Bu kez Yunan mahkemelerin de temyiz yoluna gidilir. Haziranda Yunan temyiz mahkemesi ilk kararı bozarak Schliemann’ın elindeki eserlerin Osmanlı hissesine düşen kısmını vermesini ister. Schliemann buna yanaşmaz. Osmanlı devleti Schliemann’ın Atina’daki evini gözetlemek üzere 500 frank maaşla hafiyeler tutar. Ancak Schliemann eserleri kaçırmıştır.
Osmanlı devleti 1 milyon franklık bir tazminat davası daha açar. Dava 10 ay sürer. Yunan mahkemesinin tazminat miktarı 10 bin frank olur. Osmanlı devleti başa çıkamayacağını anlar ve eserlerin peşini bırakır. 1875 yılında Maarif Meclisi’nde alınan kararda dava için çok fazla para harcandığı ve sonuç elde edilemediği için sulhen neticelendirilmesin de karar kılınır. Schliemann da Osmanlı ile arasını bozmamak için 50 bin frank vermeyi teklif eder. Bu teklif de kabul görür.

2012 YILINDA BU YANA İADE EDİLMELERİ BEKLENİYOR

Schliemann Osmanlı’nın ‘sulh’ kararından sonra rahatlar. Eserleri Avrupa müzelerine satmak istese de çalıntı olmasından dolayı kimse almak istemez. Schliemann Berlin Müzesi’ne eserleri bağışlayarak Berlin fahri hemşerisi unvanına sahip olur. 2. Dünya Savaşı’na kadar burada sergilenen eserler daha sonra kayıplara karışır. 1994’te Rusya eserlerin ülkesinde olduğunu kabul eder. Türkiye Dışişleri aracılığıyla Rusya’dan eserlerin iadesini istese de sonuç elde edemez.

HAZİNENİN 24 PARÇALIK KISMI ABD ’DEN TÜRKİYE’YE GERİ GETİRİLDİ

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay döneminde, 1 Eylül 2012 yılında Troya Hazinesi’nden 4 bin 500 yıllık 24 parça eser ABD’den Türkiye’ye getirildi. 2014 yılında temelleri atılan ve teşrif-tanzim ihalesi geçtiğimiz aylarda tamamlanan Troya Müzesinde, hazinelerin tamamının sergilenmesi Çanakkale başta tüm Türkiye’nin en büyük arzusu. Kültür ve Turizm Bakanlığı son yıllarda bu hazinenin iadesi için ikili görüşmeleri yeniden başlattı.

Yurtdışına kaçırılan kültür varlıklarının iadelerinin sağlanması ve mevcut varlıkların korunması için oluşturulan Meclis araştırma komisyonuna Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider’in seçilmesi Troya hazinelerinin Türkiye’ye iadesi konusunda baskı oluşturacak olması açısından büyük önem arz ediyor.